“ALLAH SONUMUZU HAYREYLESİN..."
Papaz, ölmek üzere olan adamın üzerine
eğilerek:
“Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini
lanetle” der.
Ancak adamdan ses çıkmaz.
Papaz sözlerini yineler:
“Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini
lanetle” der.
Papaz bunu der demesine ama adamdan yine ses
çıkmaz.
Papaz iyice sinirlenir:
“Neden şeytanı ve kötülüklerini
lanetlemiyorsun be adam?”
Zavallı adam son bir gayretle ve fısıltıyla
yanıtlar:
"Nereye
gideceğim kesinleşmeden kimse hakkında yorum yapmak istemiyorum."
Bizim güzide basınımız ve sevgili hükümetimiz
de bu hasta adamcağız gibi,
Olayın nereye gideceği kesinleşmeden yorum
yapmak istemediler.
Damat Bakan sağlık sebepleriyle “görevinden affını” istedi.
Ama yanlış olmasın sadece Maliye Bakanı
olmaktan affını istedi,
Korkmayın, kendisi hala Varlık Fonu’nda Başkan
Vekili.
Kerametli hastalık Varlık Fonu Başkan Vekili
iken belirti göstermiyor!!!
Neyse hepimizde bir şok etkisi yarattı tabi bu
durum.
Medya olayın nereye gideceğini bilemediğinden,
Hasta adam gibi kıvrandı da kıvrandı istifa
haberi geçmemek için.
Malumunuz Cumhurbaşkanımız bir şey
söylemeyince,
Hükümetten birisi de çıkıp bir açıklama
yapamadı haliyle…
Kayınpeder-damat ilişkisini geçtim,
Ülkenin Cumhurbaşkanı, Maliye Bakanı’nın
istifası hakkında tek kelime etmez mi?
Etmedi…
Neden?
Çünkü tek adam rejimi var.
İsterse konuşur, istemezse konuşmaz….
Türk siyasi tarihinin en kapsamlı olay
örgüsüdür bence bu olay.
Damat Bakan iki satır metin yazıp
Cumhurbaşkanlığına sunmak yerine,
Instagram üzerinden istifa etti.
Fake hesap mı yoksa gerçek mi yoksa Hacker
marifeti mi? diye araştırırken,
Hooop! boş koltuğun mesaisi başladı.
Bu ülkede boş koltuk dolusundan iyi iş
çıkardı.
Tüm bunlar olurken medya sustu, hükümet sustu.
“Astınız,
zehirlediniz, yedirmeyiz”ciler bir iki gak guk yaptı ama,
Baktılar kimseden ses seda yok, sıkıntı büyük
onlar da sustu.
Velhasıl ortalıkta kimsecikler yok…
Eee böyle bir durumda normal ülkelerde kaos
ortamı oluşmalı.
Piyasalar alt üst olmalı, Maliye Bakanlığı
önüne canlı yayın araçları gelmeli falan.
Ama biz artık normal bir ülke olmadığımız
için,
Bunların hiç biri tabi ki de olmadı…
Tam tersine Merkez Bankası’nın bile aylarca
uğraşıp aldıramadığı pozisyonu,
Piyasa kendi kendine aldı.
Türk Lirası %5 değer kazandı, Dolar düştü.
Tüm bunlar olurken hükümet ve medya üç maymunu
oynadılar…
25. saatte istifanın “kabul edildiği” haberi geldi,
Güzide basınımız da istifa haberlerini
manşetten verdi.
Ülkece rahat bir nefes aldık…
Akabinde yeni Hazine ve Maliye Bakanımız belli
oldu.
25 saat boş kalan Hazine ve Maliye Bakanlığı
koltuğu doldu,
Dolar eski seviyesine geri tırmandı, Türk
Lirası gördüğü rüyadan uyandı.
Çiçeği burnunda bakanımızdan okkalı laflar
beklerken,
"Benim
için de sürpriz oldu. Bu görevi beklemiyordum" dedi…
Neyse öyle ya da böyle koltuk değişti, piyasa
şoku atlattı.
Kötü günlere kaldığımız yerden devam ederken,
Sırada daha kötü günlerimiz olduğunu
unutmayın…
“Allah sonumuzu
hayreylesin..."
