23 Mart 2023

MASAL

 


MASAL

Bir varmış bir yokmuş diye başlar tüm masallar.

Bugün bende size bir masal anlatacağım.

Hazırsanız başlıyorum…

Bir varmış bir yokmuş,

Çok çok uzaklarda çok çok çok güzel bir ülke varmış,

Dereleri çağıl çağıl akan, uçsuz bucaksız maviliklerle çevrili,

Yemyeşil ormanları olan, toprağında her şeyin yetiştiği,

Toprağın hem altından hem üstünden zenginlik fışkıran bir ülkeymiş…

Herkesin imrenerek baktığı bu ülke çok asil bir halka nasip olmuş.

Olmuş olmasına ama kötü gözler bu ülkenin üzerinden bir an olsun ayrılmamış…

İşgaller, savaşlar ve bunlara bağlı olarak açlık, yoksulluk, hastalıklar düşmemiş yakasından.

Sonra bir gün şimşek bakışlı mavi gözlü bir kahraman bu ülkenin kaderi olmuş.

Çekilen onca acı ve zulümden sonra bu güzel ülkeyi kurtarmış.

O, yepyeni bir ülke kurmuş aslında…

Sıfırdan ele almış her şeyi.

Demiryolları yapmış, okullar, fabrikalar, hastaneler

Yani aklınıza gelebilecek her şeyi yeniden yapmış…

O ağır yaralı ülke yoktan var olmuş, kalkınmış, yükselmiş,

Medeniyetiyle, kalkınmasıyla, ekonomisiyle göz doldurmuş…

Yıllar yılları kovalamış, zamanında bu ülkeyi işgal eden ülkeler bile,

Şahit oldukları gelişmelere şapka çıkarmışlar, saygı duymuşlar…

Günlerden bir gün mavi gözlü kahraman hastalanmış ve halkı bu duruma çok üzülmüş,

 Doktorlar etrafında pervane olmuşlar adeta ama nafile…

Soğuk bir sabahta o mavi gözler ebediyen kapanmış.

Halk haberi duyar duymaz 7’den 70’e ağlamaya başlamış…

Cenazesine defalarca yenilgiye uğrattığı düşmanları bile katılmış.

Son yolculuğuna uğurlanırken onu ayakta selamlamışlar…

Peki şimdi ne olacaktı? Herkesin kafasında aynı soru vardı.

Düzen bir şekilde kurulmuş ve bir müddet daha halk huzur içinde yaşamaya devam etmiş.

Yıllar yılları kovalamış, ülke artık o huzurlu zengin ülke değilmiş…

Yaşlanıyormuş, aynı zamanda yıpranıyormuş da…

Yeniden darbeler, isyanlar, ekonomik sıkıntılar,

Yabancı ülkelerin baskıları baş göstermeye başlamış…

Kötü yönetiliyormuş, halk mutsuzmuş ama umudunu hiç kaybetmemiş.

Bir gün yıllar evvelki gibi mutlu ve huzurlu olacağı günlerin geleceğini düşlüyormuş…

Mavi gözlü kahraman öldükten çok çok yıllar sonra ülkede bir seçim yapılmış,

Halk yeni yöneticilerini seçmiş ve yönetimi onlara teslim etmiş.

Başlarda her şey çok güzel görünürken,

Sonraları ülkenin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başlamış…

Ülke yavaş yavaş fakirleşiyor, saygınlığını yitiriyor ve garip bir hal alıyormuş.

Bunu fark eden bir kısım halk mevcut yöneticilere ses yükseltmeye başlamış.

Bundan memnun olmayan yöneticiler, bu kişileri hapse göndermişler,

Böylece ülkede özgürlük bir varmış bir yokmuş…

Yöneticileri hırs bürümüş, gücün zehri damarlarında dolaşmaya başlamış,

Mavi gözlü kahramanın izinden giden askerlerden rahatsız olmuş,

Türlü oyunlarla onları hapse göndermişler.

Böylece ülkede huzur bir varmış bir yokmuş…

Başka ülkelerle olan ilişkileri de çok bozulmuş,

Ne ticaret yapabiliyormuş, ne dostluk kurabiliyormuş…

Yöneticilerin kaba ve uzlaşmadan uzak tavırları dost ülkeleri de uzaklaştırmış,

Güzel ülke artık yapayalnızmış.

Böylece ülkede saygınlık bir varmış bir yokmuş…

Mavi gözlü kahramanın kurduğu fabrikalar bir bir satılıyormuş,

Araziler zenginlere veriliyor, kaynaklar har vurup harman savruluyor,

Yollar ve köprülerden para vererek geçiliyor, bu paralar başka zenginlere gidiyormuş.

Hastaneler yok ediliyor, yerine başka zenginleri daha çok zengin edecek hastaneler kuruluyor,

Hastalardan daha önce hiç bilmedikleri paralar alınıyormuş…

Kurulan düzen yok ediliyor,  üretim bitme noktasına getiriliyorken,

Yetmezmiş gibi zenginden vergi almazken, fakirden kat kat vergi almaya başlamışlar…

Halk adeta efsunlanmış gibi tepki veremez bir hale gelmiş,

Artık bunun adına sabır mı dersiniz yoksa öğrenilmiş çaresizlik mi?

Ona da siz karar verin…

Günden güne ülke fakirleşiyor, ama yöneticiler zenginliklerine zenginlik katıyormuş,

Kendilerine saraylar yaptırmışlar, daha nice imkânlar tanımışlar…

Böylece ülkede zenginlik bir varmış bir yokmuş…

Halkın düzeni iyice bozulmuş, kadınlar öldürülüyor,

Çocuklar ve hayvanlar tecavüze uğruyor, sokaklar her geçen gün korku tüneline dönüyormuş…

Şiddet, korku ve baskı halkı esir almış, huzur ülkeyi terk edip gitmiş.

Başına gelen her kötülükte adalete sığınan halk bir bakmış ki,

Aslında adalet terazisi de yöneticilerin elindeymiş…

Böylece ülkede adalet bir varmış bir yokmuş…

Günler günleri, aylar ayları kovalarken, ülkedeki her şeyi satarak ilerleyen yöneticiler,

Bir gün bir bakmışlar ki kasa bomboş ve satacak hiç bir şey kalmamış…

Ülkenin idare edilebilecek parası yokmuş ama kendilerinden asla taviz vermemişler.

Tüm dünyada hastalık kol gezerken bu ülkeye de uğramış ancak ülke hazırlıksız yakalanmış.

Ne halkına destek olabileceği parası, ne eğitim için verebileceği imkanları,

Ne esnafa, ne çiftçiye, ne işçiye, ne memura dokunacak bir yardımı olmamış…

Hatta ve hatta hastalığın tedavisini yapan aşıyı bile alamamış.

Oysa ki mavi gözlü kahraman bu ülkeye aşı üreten bir yer bırakmış,

Fakat ileriyi göremeyip şimdiyle yetinen yöneticiler onu bile kapatmışlar…

Halk çaresiz evinde şifa bekleyedursun,

Biz masalımızın sonuna gelelim…

Bu güzel ülke çok eski zamanlarda küçük paralarla büyük işler yapanlar tarafından kurulmuş,

Ama büyük paralarla küçük işler yapanlar tarafından yok edilme çabasına girilmiş…

Zamanında her şeyi olan bu güzel ülkede artık;

Özgürlük bir varmış bir yokmuş,

Huzur bir varmış bir yokmuş,

Saygınlık bir varmış bir yokmuş,

Zenginlik bir varmış bir yokmuş,

Adalet bir varmış bir yokmuş…

Kim bilir belli mi olur günün birinde bir kahraman çıkar ve ülkeyi bu yöneticilerden kurtarır,

Belki de o kahraman sensindir…

KARTALLAR YÜKSEK UÇAR

  Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’de görülen mahkemesinden bir fotoğraf karesi günlerdir sosyal medyada dolaşıyor… Fotoğrafta benim dikkatimi ç...