23 Mart 2023

KARANLIK

 


KARANLIK

Bir an da zifiri karanlık oldu her yer…

Duman, is, yada gece karanlığı değildi bu!

Bu cehaletin karanlığıydı ortalığı saran, 35 canı nefessiz bırakan,

“Din” adı altında, Allah’ın adını zikrederek canileşen kalabalığın karanlığıydı…

Sıcak, is, duman, çığlıklar, kaçışmalar, çaresizlik arasında sıkışmış onlarca insan!

Koray 12 yaşındaydı, hayatını kaybedenlerin içinde en küçüğüydü.

Ablası Menekşe 15 yaşındaydı.

Asuman 16, ablası Yasemin 19 yaşındaydı mesela.

Özlem 17, ablası Nurcan 18 yaşındaydı.

Hepsi tazecik birer fidandı…

Şairler, yazarlar, gazeteciler, aktörler, karikatüristler, tiyatrocular…

Hepsi birbirinden değerli 33 Aydını karanlığınızda boğdunuz!

Carina Cuanna henüz 23 yaşındaydı.

Hollanda'daki Leiden Üniversite'sinde Kültür Antrolopoloji okuyordu.

Tez için Türk kültürünü araştırmak üzere geldi…

Yasemin ve Asuman kardeşlerin Şenliklere katılacağını duydu.

Pir Sultan Abdal Derneği’nin semah ekibiyle Sivas’a gitmek üzere yola koyuldular.

Carina, günlüğünde Sivas'a gelişi ve bu kentteki ilk gözlemleriyle ilgili şu notları düşüyor:

"Evvelki gün, bir otobüs dolusu Alevi gencin arasında, Pir Sultan Kültür Festivali için Sivas'a hareket ettik.

Otobüsün içi çok neşeliydi; müzik, yemek, neşeli gençlik…

Devamlı türkü söyleniyordu ve inanılmaz ama aktörlük yapılıp dans bile ediyordu.

Sabah saat 8.00 civarında Sivas'a geldik.

Türkçe söylenen şeylerin manasız kalan ve anlamadığım tarafların hengamesinde dinlemeye, yemek yemeye ve hemen ardından tiyatroya gitmeyi başardık."

 

 

Carina günlüğünde 2 Temmuz’la ilgili şu satırlara yer veriyor:

"Yine her bir şeylere şahit oldum. Şu anda 'kapatılmış' bir vaziyette bir otelde oturmaktayız, zira dışarıdaki kökten dinci Müslümanlar dolaşıp duruyorlar"

Carina’nın son cümleleri ise şu şekildeydi:

"Sonunda bu şehrin bir Türk kökten dinciler topluluğunun bulunduğu bir yer olduğunu öğrendim. Bir sürü sloganlar atılıyordu ve bağrışmalar vardı. Bununla birlikte bir sürü de polis vardı."

Bunları takiben olanı biteni anlayamadığı son cümleleri geldi Carina'nın:

"Fakat ben bütün bunlardan ne anlarım ki?… “Allahu Ekber” diye bağırıyorlar ama niye? Dışarıdan yüksek tonda bağırmalar geliyor ama ne olduğunu anlamıyorum……."

Carina’nın en yakın arkadaşı olaydan bir yıl sonra Sivas’a geliyor:

“Carina öldü, onu öldürmeye hakları olduğunu düşünen ve onu tanımayan insanlar tarafından öldürüldü. Çok tuhaf ve gerçek dışıydı. Orada hissedilen o büyük gerginlik, aynı zamanda orada yaşayan insanların samimiyeti… Büyük bir zıtlık.”

Böylesine bir kara lekeydi işte Madımak…

Binlerce yobaz, hiç tanımadıkları masum onlarca cana kıydı,

Belki Madımak Oteli’ndeki yangın söndü ama,

Sevdiklerini kaybedenlerin yangını asla sönmedi, sönmeyecek…

Bu utanç da bu ülkeden asla silinmeyecek!

Aslına bakarsanız Madımak’a ağlayan insan sayısı o canilerden kat be kat fazla.

Binlerce insandı oradaki 35 kişiyi öldürenler…

Fakat milyonlarca insanımız var bunu hiçbir zaman yapmayacak olan.

İşte benim Madımak Karanlığındaki tek aydınlığım bu milyonlar...

KARTALLAR YÜKSEK UÇAR

  Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’de görülen mahkemesinden bir fotoğraf karesi günlerdir sosyal medyada dolaşıyor… Fotoğrafta benim dikkatimi ç...