22 Mart 2023

HOMAT EL DİYAR

 


HOMAT EL DİYAR

 

“Homat el Diyar”

“Yurdun Koruyucuları” yada “Vatan Bekçileri” demek.

Suriye'nin milli marşı.

1936 yılında Halil Merdam Bey tarafından yazılmış,

Mohammed – Ahmed Salim Flayfel tarafından bestelenmiş,

1938 yılında ise “Milli Marş” olarak kabul edilmiş.

Vatanı koruyanlara duyulan minnet, saygı ve sevgiden,

Bayrağın kutsallığından bahsediliyor.

Sözleri de aşağı yukarı şu şekilde;

“Ülkeyi koruyanlar, sizlere selam olsun!

Asla ve asla şerefini savunan insanların sırtı yere gelmez.

Aslanın evi asla yıkılmaz, girilmez.

Esad’ın gücü asla bitmez!

Şam’ın yüksek dağları göklere kadar uzanır.

Adı dağlarda parlar.

Vatanımız güneş ile aydınlanır.

Yaşadığın sürece yerden göğe kadar saygımız olsun.

Ülkemizi birleştiren, gökyüzünde parlayan bayrağımızdı!

Bayrak, insanların gözyaşları ile korundu.

Sen her gün şehitlerimizin kanıyla başımızın üzerinde dik durdun.

Senin için çok can feda oldu, bizim için geçmişin çok kutsaldı.

Senin için kendini kurban edenlerde, Rakib ve Atid koruma melekleri var.

Bizden, seni korumak için yeni doğmuş ve yetişmiş insanlarımız var.

Asla hayatımızı karartmadık ve marşımızın sesini alçaltmadık.”

Dünya üzerindeki her ülke gibi Suriye de tarihinde zorlu bir çok süreçle karşı karşıya kalmıştır.

Savaşlar, işgaller, sömürgeler, ihtilaller….

Dünya tarihinin makus talihidir bu saydıklarım…

Türkiye’de de çok yaşanmıştır.

Çok savaşlar görmüş,

Çok işgaller yaşamış,

Çok ihtilallere tanıklık etmiştir bu topraklar…

 

Bak şimdi Suriyeli kardeşim;

Sana biraz bizden bahsedeyim de yaşadığın toprakları, Türkleri biraz öğren!

Anadolu; her karışında gözyaşı, emek ve şehit kanı olan yegane toprak parçamız, vatanımız…

Vatan bildiğimiz bu toprakları kutsal saydık biz,

Onca savaşa rağmen hiçbir zaman bırakıp gitmedik,

Ya orada öldük, ya da sonuna kadar direndik…

Çünkü biz bu toprakları kolay kazanmadık!!!

Bir liderimiz vardı  “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” diyen,

Cepheden cepheye gözünü bile kırpmadan ardından gitti Türk ulusu.

Bir bayrağımız var “ay-yıldızlı al bayrak” deriz,

Üzerinde şehitlerimizin kanı var!

Bir dalgalandı mı sanırsın akın akın koşuyor atlı süvariler göklerde….

Mehmetçiklerimiz var gece-gündüz, kar-kış demeden,

Havada, karada, denizde bizi koruyan.

Vatan savunması için gözünü hiçbir şeyden sakınmayan kınalı kuzularımız onlar...

Bir de milli marşımız var tabi ki,

“İstiklal Marşı”mız…

İçinde tarihimiz var, şehitlerimiz var, geleceğimiz var…

Rehberimizdir o bizim, kötü günlerde ne yapmamız gerektiğini anlatan.

“Korkma!” diye başlar mesela,

Ve bir yerde çalındığında mıhlanır kalırsınız olduğunuz yere saygınızdan,

Buram buram vatan kokar İstiklal Marşımız ve der ki;

“Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın…

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.”

Bizler adımızı tarih sahnesine savaşarak, mücadele ederek yazdırdık,

“Bir Türk dünyaya bedel” sözü boşuna söylenmedi Suriyeli kardeşim.

Bizim marşımızın ve bayrağımızın gerçek öyküleri var,

Kanla aldık bu vatanı, öyle ‘ben yemedim sen ye’ diyerek kimseye vermeyiz.

O yüzden Suriyeli kardeşim;

“Türkiye Türklerindir, ama Türklerin olduğu kadar Suriyelilerindir” gibi trişkadan cümleler kullanmayın.

Misafir olduğunuzu unutup eylem meylem yapmayın,

Hadi Suriyeli kardeşim hadi,

Önce marşınızın hakkını verin, vatanınıza gidin “Yurdun Koruyucuları” olun,

İç savaş çıktı diye insan vatanını terk eder mi?

Evini, barkını bırakıp kaçar mı?

Sahillerimizde nargile keyfi yapıp, donsuz denize girmenin derdine düşeceğinize,

Vatanınızı böldürmeyin, düşmanlarınızı bertaraf edin, kanınızın son damlasına kadar vatanınızı koruyun!

Benim gözbebeğime, vatanıma misafir olarak gelip beni yurdumdan etmeye çalışmayın…

Kısacası edebinizle oturun, misafirliğinizi bilin,

Gideceğiniz zaman da pılınızı pırtınızı toplayıp gidin, kapıyı da bir zahmet çekiverin….

KARTALLAR YÜKSEK UÇAR

  Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’de görülen mahkemesinden bir fotoğraf karesi günlerdir sosyal medyada dolaşıyor… Fotoğrafta benim dikkatimi ç...