DEMOKRASİ
Geçenlerde
bir gazete haberine takıldı gözlerim.
“Okullarda
Demokrasi Kültürü Oluşturulacak”
‘Vay’
dedim kendi kendime, sanırım bir şeyler düzeliyor.
Haberin
devamında öğrencilerin toplumda sahip oldukları demokratik hak ve
sorumlulukları hayata geçirmek ve savunmak,
Çeşitliliğe
değer vermek ve demokratik yaşama aktif katılmalarını sağlamak için bir proje
oluşturulduğu,
Avrupa
Birliği ve Avrupa Konseyi ortak finansmanıyla MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü
işbirliğiyle yürütülecek bir proje olduğu,
Belirlenen
pilot okullarda projenin hayata geçirileceği falan yazıyordu.
Hatta
projede pilot okul olmak için Aydın’dan da başvuru olduğunu görünce,
“İşte
bu” dedim…
Tam
da benim memleketime yakışan bir şey…
Ben
bu haberi okudum, ardından sosyal medyada bir fotoğrafa denk geldim.
80’lerin
sonu 90’ların başı olduğunu tahmin ediyorum.
Bülent
Ecevit, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel, Erdal İnönü,
Alparslan Türkeş
Yan
yana Anıtkabir’in merdivenlerinden çıkıyorlar.
‘Eskiler’
dedim daha güzeldi sanki…
Yıllar
sonra okullarda demokratikleşme eğitimi veriliyor,
Ama
aslında yıllar evvel de bu ülke demokratik, özgür, hoşgörülü siyasetin ve
yaşamın olduğu bir yerdi.
İşte
o anlarda sosyal medyada bir haber
“CHP Efeler İlçe
Başkanı’na çirkin saldırı”
başlığıyla geçiyor.
Haberi
duyan hastaneye koşuyor, hastanenin önü kalabalık.
Her
kafadan bir ses çıkıyor, müthiş bir uğultu, gergin insanlar…
Günler
sonra Polat Başkan’ın ifadesinde saldıranların ‘Hareketin Lideri’ şeklinde slogan atarak saldırdıklarını
öğreniyoruz.
Ne
vahim bir durum, ne içler acısı…
Siyasi
rekabet, siyasi çekimsizlik, siyasi haset, siyasi kin, siyasi nefret ve en
önemlisi;
Siyasi
tahammülsüzlük…
Demokratik
hakkını kullanarak söylemlerde bulunan siyasilere saldırmak,
Ancak
geri kalmış ülkelerde görülebilecek bir davranış.
Söylemlerini
beğenmediğimiz herkesi darp mı etmeliyiz?
Nerede
kaldı demokratik haklarımız, özgürlüklerimiz, hoşgörümüz???
Birbirimizi
eleştiremeyeceksek ne farkımız kalır duvardaki resimden?
Demokratik
haklar kullanılsın diye Atatürk Kent Meydanı’na Demokrasi Çadırı kuruldu.
Bu
şehir demokratikleşsin, özgürleşsin diye çabalayan çok güzel insanlar var;
Büyükşehir
Belediye Başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu,
Efeler
Belediye Başkanımız Sayın Fatih Atay…
Benzerine
çok nadir rastlanabilecek bir şeye imza attılar aslında.
Aydın’ı
ve Efeler’i birlikte yönetelim, fikirlerinizi özgürce söyleyin istediler…
Demokrasi
olsun, herkes özgürce fikrini belirtsin diye koca çadır var Atatürk Kent Meydanı’nda,
Bu
da mı yetmiyor bir şeyleri anlamanıza?
Hala
söylemlerinden rahatsız olduğu kişilere karşı, şiddetle çözüm bulunacağını
sanan bir güruhun eylemlerine şahit oluyoruz.
21.
yüzyıldayız beyler!!!
90’lardan
günümüze bakıyorum;
Sanırım
tarih ilerledikçe medeniyeti gerileyen tek ülke biziz…
Buradan
gençlere sesleniyorum:
Siyasi
olarak görüşünüz ne olursa olsun hiç önemli değil,
Kimsenin
güdümünde olmayın…
Siyasi
büyüklerinizin gösteremediği hoşgörüsüzlüğün izlerini takip etmeyin,
Fikirler
şiddetle bastırılamaz, engellenemez.
Unutmayın;
Aynı bayrağın altında
aynı toprağın ekmeğini yiyoruz…
